bir
arkadaşımı görmüş kadar şaşırdım ve bir o kadar da sevindim.Çünkü çocukluğumun
ve bilirkişilerin
anlattığı sağlıklı doğal ıspanaktı bu.Evde ıspanak
olduğu için alalım diyemedim eşime ama
aklımda tarifler
çoktan dönmeye başladı
bile.
Ertesi gün
erkenden soluğu markette aldım. Ispanagın
bütün ikametgah bilgilerini aldım çünkü
yetiştiren dede kendisi satıyordu. Kastamonu dan kendi bahçesinden getiriyormuş. Başka otlar da vardı
ama ben onları tanımadığım için almadım. Dede hemen reklamını yaptı 90 yaşındayım hep bu doğal
otları yiyorum dedi.
Ben
bir an önce ıspanakla buluşma arzusunda olduğum için hemen ıspanağımı alıp ışık hızıyla
eve
geldim. Uzun süre kuzu diye tabir edilen ıspanağa bıçak vuramadım.Temizce yıkadıktan sonra yarısını
tuzlayıp sade tükettik.Sonra başladım kökünü ayrı yaprağını ayrı değerlendirmeye.
Ama
en sevdiğimiz hali tuzlayıp yemek , yanın da
köy peyniri ve köy ekmeği de olunca lezzetti katmerleniyor.
Her cumartesi köyde ne var ne yok getiriyormuş dede ,bunu duyunca nasıl mutlu oldum şaşırırsınız.
Üç haftadır alıyorum önce bolca salatasını yapıyorum, sonra da yapmak istediklerimi yapıyorum.Bana kalsa marketteki bütün ıspanakları al koy dondurucuya.
Bir ıspanak için bu kadar duygu yoğunluğu biraz abartı gelmiş olabilir ama aslında bu duygular
doğal olan her şeye karşı.Şehir hayatı yapaya mahkum etse de bizi çocukluğumuzda damaklarımızda ve
dimağlarımızda kalan lezzetleri arıyor gönül.
Ben de körpe yeşillik görünce dayanamayanlardanım. Hele ıspanağın kökleri böyle canlı bir pembe oluyor ya bayılıyorum. Çok severim ıspanağı, çiğ tüketmeye alışık değildim aslında ama bu sene ben de başladım salatalarıma, sandviçlerime çiğ olarak eklemeye. Sizin salatanız da çok güzel görünüyor. İştah açıcı. Ellerinize sağlık.
YanıtlaSil