vurmalarım hiç sevmem sevemem, bakmam aynalara bakamam.Her şey bir eziyete dönüşür her şey
eziyet gibi gelir. Konuşmak,gülmek ,oturmak,kalkmak ve dahi yemek yemek. Tam bir çekilmez
olurum etrafımdakiler için.Aslında çok büyütecek bir şey yoktur o an hayatımda ama dünya
başıma yıkılmış kadar harap olurum. Bugün kızı bizde mi diye sormaya gelen komşuma nasıl bir yüz
ifadesiyle cevap verdiysem rahatsız ettim kusura bakma dedi.Ne kusuru ne rahatsızlığı dedim ama
belli ki yüz ifadem öyle demiyordu .Sinir stresimi evdeki küçük adam dan çıkarmak en kolayı.Hadi
gel ödevini yap.Şimdi canım istemiyor sonra yaparım. O zaman tv de yok,dışarı çıkmak ta yok .
Bazen dalıp sonra derin bir offfffff çektim mi ne oldu anne içine hava mı doldu diyor hem
içimdeki karamsarlığın farkına varmadığı için hem de her hareketimi önemsediği için mutlu
oluyorum ve sıkıca sarılıp öpüyorum iyi geliyor tabii bir daha bir daha yapınca çok bir şeyim
kalmıyor sonra güle oynaya ödev yapıyoruz.Eğer derin oflarımı büyük adam duyarsa sağolsun oda
ilgileniyor kendi çapında ne oldu bugün canını sıkan bir şey mi oldu. Yok.Yine neye sıkıldın deyip
derdime derman olmaya çalışır ama nafile.
Bana eski günler lazım birde şimdiki aklım diye bir ibare okuyorum ah keşke
diyorum sonra yok yok şimdiki aklımı istemiyorum zaten beni bu hale getiren o değimli
diyorum.Ne
güzeldi eskiden nerde sabah orda akşam ,
buldun ye bulamadın dua et.Yatağım
olmasa
uyuyamam annemlere de
gitsem evime gelir yatarım diyen insanları
içten yadırgar ve hiç
anlayamazdım bu yaza kadar.Yaz
tatilinde anneme evimi çok özledim ama
en çokta yatağımı
deyince annem bana içten hak veren gözlerle cevap verdi evet misafirlikte kuş tüyün de de yatırsalar
yatağını arıyor ve özlüyor insan dedi.
Sahi
ağustos böceği ile karınca hikayesin
deki ağustos böceğinin sonunu bilen var mı?
Hikayedeki bütün espri
ağustos böceğinin karıncaya muhtaç olması mı yani.Şimdiye kadar ki
hayatımı ağustos böceği kafasında geçirdim de.Para biriktirmek, ev almak
,dolaba kışlık erzak
doldurmak gibi
dertlerim hiç olmadı ama şimdi var ve
alışık olmadığımdan olsa gerek bünyem
kabul etmiyor.
Taktım mı
takıyorum işte soldan soldan geliyorlar.Niye hala koltukları
değiştirmiyoruz,Çocuğun odasını bu yılda erteledik zaten bu ev küçük
sıgamıyorumla aklımı
başımdan alan bir sürü boş
düşünce.Savaş mağdurlarına
gidiyor aklım empati kurmaya
çalışıyorum(sıcak evde ,karnım tok sırtım pek ne kadar olursa
artık) o zaman çok lüks geliyor her şey şükrediyorum ve dua…
Aslında her
şeyin farkındayım yada öyle olmaya
çalışıyorum.Gören gözün ,İşten kulağın
ve
saat gibi çalışan bütün azaların sevdiklerimin ve beni sevenlerin
.Ama geldi mi geliyor işte oturuyor
yüreğimin ta orta yerine ha boğdu ha boğacak gibi.
Siz de havalar nasıl???
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder