19 Şubat 2014 Çarşamba

Kahvaltı tabağı ve Beslenme çantası hatırası.

     Bazen konu konuyu açar da en son konuya nasıl geldiğinizi unutursunuz ya işte bu bizde çok oluyor.Evlilikti bekarlıktı derken kendimizi genelde çocukluğumuz da buluruz.Bugünkü konumuz beslenme çantası ve okul  suluğu idi.Bazı arkadaşların çok güzel suluk ve beslenme çantalarına özendiğimi ama nedense bunu hiç problem yapmayıp ailemle bu duygumu hiç paylaşmadığımı anlatınca  eşim de beslenme çantasını çok çocukça bulduğu için kendine yakıştırmadığını ve taşımak istemediği için hep okul da bıraktığını söyledi.Bir de suluk hikayesi anlattı ki :Annem bana robot fügürlü bir suluk almıştı.Bir gün içini gazoz doldurup gün boyu içmeyi hayal etttim ve bakkala gidip bir şişe gazoz aldım ,  heyecanla suluğun içine boşalttım  birde ne göreyim suluğun dibini zor tuttu aldığım gazoz.Çok sinirlendim neredeyse ağlayacaktım ama utandım bakkal dan dışarı çıkınca iki yudum da bitirdim.Halbuki ben gün boyu içip hiç bitmemesini hayal etmiştim."dedi ve bizi çok güldürdü.


                Bu kahvaltı tabaklarına niye ağırlık verdim diye merak    edenler için yazıyorum.İnsan nisyan dan yani unutmaktan geliyor.Bu unutma işini eşim kahvaltı konusun da çok yapınca ben de kayıt altına almak istedim.

                 Her çocuğun duyguları beni hala  çok heyecanlandırır.Bizim evdeki çocuk heyecanı  kumbarasını doldurmaya çalışan ve çocuksu hayealleriyle  bizi çocukluğumuza götüren bir minik ve hayelleri var.Sizde  çocukluktan neler kaldı çok merak ediyorum.

            








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder