24 Şubat 2014 Pazartesi

FIRINDA BALIK


               
       Balıkları yemek yazarı Nevin halıcı'dan okuyup uyguladıgımdan beri hem lezzetli hemde kokusuz balık

pişirmenin mutluluğunu yaşıyorum.Öyle ki balık denince aklıma ilk gelen soğan suyu oluyor,çünkü  çok lezzet

katıyor.Masada ki balıklar çupra ve istavrit.1 kilo balık için iki soğan rendeledim  2 yemek kaşığı zeytin

yağı,1 çay kaşığı karabiber ve isteğe bağlı baharatlar ile yeterince tuz olan bir sos yapıp balıkları 30 dk

bekletip fırına verdim.Tabi balıklara bıcak darbesi vurmayı unutmadım.

     
              Karadenizli misafirimiz tabağını bitirince derince bir oh çekip sınavı geçmiş öğrenci kadar
sevindim.
                Biz ailece de çok sevdik.
               Masaya gelince balığın en sevdiğim  yönü yanında ayrıca yemek yapmaya gerek 

olmaması.Peynirli sigara böreği,yazdan yapılmış közlenmiş biber ve bol yeşillikli salata ile daha

 doyurucu bir masa oldu.Deneyenlere afiyet olsun.

23 Şubat 2014 Pazar

YALANCI BAHAR



Bu yıl İstanbul da nerdeyse hiç kış yaşamadık.Kış deyince çocukluğumdaki kışlar gelir aklıma hemen.Diz boyu kar, soba yanan sımsıcak evler ,evlerin çatılarında  bacadan çıkan  davetkar dumanlar.Şimdiler de öylemi  her şey gibi mevsimler de eski tadında değil artık.Bu gün ruhumuzu sıkan bir havaya inat vurduk kendimizi dağ'a  bayıra.


 Kaynağından içtiğimiz saf suyu ciğerlerimiz bayram etti adeta.



 Baharı müjdeleyen buğday tarları


 Ne ağacı olduğunu bilmediğimiz ama sıcak havaya kanıp erken çiçek açmış ağaçlar


Sarı çiçek açan bir ağacı ilk defa görmenin şaşkınlığı ve mutluluğu


Hüznü ve yalnızlığı hatırlatan ağaç



Dereyi geçmek için koyulan tekerleklerin üzerinden geçerken ki çocuksu heyecan


Baharın müjdecisi papatyalar


Annesinin karnın da daha fazla duramayıp kendini dışarı atan keçi yavrusu bize baharı yaşatsa da bahar coşkusu  yoktu henüz doğa da.Temiz hava almak, beynimize güzel resim yüklemek hepimize iyi geldi.

19 Şubat 2014 Çarşamba

Kahvaltı tabağı ve Beslenme çantası hatırası.

     Bazen konu konuyu açar da en son konuya nasıl geldiğinizi unutursunuz ya işte bu bizde çok oluyor.Evlilikti bekarlıktı derken kendimizi genelde çocukluğumuz da buluruz.Bugünkü konumuz beslenme çantası ve okul  suluğu idi.Bazı arkadaşların çok güzel suluk ve beslenme çantalarına özendiğimi ama nedense bunu hiç problem yapmayıp ailemle bu duygumu hiç paylaşmadığımı anlatınca  eşim de beslenme çantasını çok çocukça bulduğu için kendine yakıştırmadığını ve taşımak istemediği için hep okul da bıraktığını söyledi.Bir de suluk hikayesi anlattı ki :Annem bana robot fügürlü bir suluk almıştı.Bir gün içini gazoz doldurup gün boyu içmeyi hayal etttim ve bakkala gidip bir şişe gazoz aldım ,  heyecanla suluğun içine boşalttım  birde ne göreyim suluğun dibini zor tuttu aldığım gazoz.Çok sinirlendim neredeyse ağlayacaktım ama utandım bakkal dan dışarı çıkınca iki yudum da bitirdim.Halbuki ben gün boyu içip hiç bitmemesini hayal etmiştim."dedi ve bizi çok güldürdü.


                Bu kahvaltı tabaklarına niye ağırlık verdim diye merak    edenler için yazıyorum.İnsan nisyan dan yani unutmaktan geliyor.Bu unutma işini eşim kahvaltı konusun da çok yapınca ben de kayıt altına almak istedim.

                 Her çocuğun duyguları beni hala  çok heyecanlandırır.Bizim evdeki çocuk heyecanı  kumbarasını doldurmaya çalışan ve çocuksu hayealleriyle  bizi çocukluğumuza götüren bir minik ve hayelleri var.Sizde  çocukluktan neler kaldı çok merak ediyorum.

            








18 Şubat 2014 Salı

Kahvaltı tabağı


             Türkülerimiz ne güzel söyler tatlı dile güler yüze doyulur mu doyulur mu? Güzel bir kahvaltı tatlı dil güler yüz oldu mu problemler daha çabuk çözülür yani biz de öyle.                                                                                                                                                         


     

17 Şubat 2014 Pazartesi

Kahvaltı denince akla


    Her gece yatarken kendimle konuşuyorum yarın yüz güldüren bir kahvaltı hazırlayacağım diyorum.Sabah uykulu gözlerle acele bir kahvaltı hazırlarken buluyorum kendimi.Bugün kahvaltı planları yaparken eşime de sorma gafletinde bulundum. Kahvaltı da neler istersin diye.Saydığı liste uzayınca market alışverişi yapmıyoruz sabah kahvaltısı yapıyoruz dedim.Tamam reçeller yemesem de masa da olsun bir kaç peynir çeşidi olsun dedi... ben  yine iç sesimle  konuşmayı tercih ettim.En iyisi sunumları farklılaştırıp bu kadar zahmetten kurtulmak dedim iç ses de bana hak verdi.Bu her yerde kalp görmekten elim istem dışı kalp şekline gitti.Aslında her şey bahane önemli olan sevgiyle hazırlansın ve sevgiyle yensin grisi teferruat.

6 Şubat 2014 Perşembe

Mercimek salatası

Aslında bütün derdim nar mevsimi  geçmeden bolca fotograf çekmek istediğim çekimleri hala gerçekleştiremesem de bu fotograf idare eder.Tarife gelince bir kase veya bir bardak mercimek  istediğiniz ve istediğiniz kadar yeşillik ve soslar koyduğunuzda saltanız hazır.Afiyet olsun

3 Şubat 2014 Pazartesi

Kahvaltı ve pazartesi sendromu


Pazartesi sabahı güne güzel bir kahvaltıyla başlamak her şeyi daha güzel görmemizi sağlayabilir.Mesela pazartesi sendromu olan çalışan, okula gitmek istemeyen çocuk gibi... Güzel bir kahvaltı olumlu konuşmalarla herşey daha güzel oluyor.