16 Ekim 2012 Salı

ESKİ PENYE DEĞERLENDİRME KİLİM DOKUMA

http://simplesmentefascinante.blogspot.com/
Annemin yıllarca sıradan yaptığı birşeyi yabancı bir blog da ballandıra ballandıra anlattığını görünce Anneciğim (Aslın da Anadolu kadınları) kitap gibi kaınmış diyorum.Onların zamanın da blog yazma olsaymış.....
Günümüze neler neler aktaracaklardı.

OCAK BAŞI KEYFİ

               http://casaspossiveis.blogspot.com
   Annem  köyde böyle(bizim ocaklar yerde) ocak başında uzun süre kalırsa başlar şikayetlenmeye:Belim koptu,dizlerim artık tutmuyor,başım ağrıyor  demekten artık yaptığı yemeği yerken vicdan azabı duyarsınız. Akıl akıldan üstündür atasözümüzün kanıtı.Bakın teyzem ocağın sevyesine inmektense ocağı kendi sevyesine çıkarmış.Odun ateşinin lezzetinden ve keyfinden mahrum kalmak istemiyorum diyenler için güzel bir çözüm.Bende ilk fırsatta Annemi ikna edip yaptırır güzel yemeklerini gönül rahatlığıyla yerim inşallah.

GÖKYÜZÜNE MERDİVEN

  http://www.gosto-disto.com
Küçükken hep düşünürdüm Bütün Ağaçları merdiven yapıp ay'a çıkabilirmiyim diye. Bu fotografı görünce ay'a merdiven dayamak isteyen ben tek değilmişim dedim.
 Gökyüzüne merdiven
Kursam çıksam sevgiden 
Yıldız alsam saçıma taksam
Ayna olsa aydedem 
Bulutlarla oynasam
Güneşe dokunmasam 
Yağmur olsam toprağa düşsem  Çocuk olsam yenideennn:)

GERİ DÖNÜŞÜM KUTULARI

14 Ekim 2012 Pazar

ŞIK V KULLANIŞLI ALT DEĞİŞTİRME BEZİ


                                                        http://www.danamadeit.com
Alt değiştirme bezleri annelerin olmazsa olmazı ama birtane olması bazen sıkıntı olur.bu kolay ve şık alt değiştirme bezlerini kendiniz istediğiniz kumaştan istediğiniz kadar dikebilir hatta arkadaşlarınıza hediye edebilirsiniz.Kolay gelsin.

13 Ekim 2012 Cumartesi

CD BARDAK ALTLIĞI

                                                                                           CD'leri beğendiğimiz  yapışkan kağıtlarla kaplayıp çok şık bardak altlıkları yapabiliriz.

MANDAL???

                                                                                                                                 
Bu mandallığı gördüğümde buldum buldum diye çığlık atarken yakaladım kendimi.Mandallarımızı balkondan aşagıya  balık diye atan oğlum yakalamak için sepeti de atıyor tabiii:)))Kalıcı çözüm ararken şık birşeyde olsun istiyordum.Çok şık ve kullanışlı bir mandallığım oldu,ama  adını bulamadım?

BARDAK ALTLIKLARININ EN ŞEKER HALİ


       

ŞEKERDEN BEBEK KAPI SÜSÜ

Alicia gumdrops 01 
                                           http://kiddley.com 
Bebek mevlütlerin de yada partilerinde kapı süsleri özenle seçilir hatırı sayılır bir para verilir ve sonra işe yaramadığı için ya can sıkar yada çöpe atılır.Bu kapı süsü  program boyunca şekerden yiyenleri gülümsetme garantisi verir ve   işe yaramanın mutluluğuyla çöpe gitse de kendide üzülmez sizi de üzmez.

11 Ekim 2012 Perşembe

ÇOK ŞIK YÜZÜKLER VE İĞNEDANLIKLAR

                                                                               

DETERJAN KUTULARINDAN OYUNCAK

                                                                                          

İPLİKLER ARTIK KAYBOLMAYACAK

                           

BADY BOYAMA


 http://krittewitt.blogspot.com/     
Bebeğinizin badysini istediğiniz şekilde boyayıp size ve bebeğinize ozel  giysiler oluşturabilirsiniz.                                    

10 Ekim 2012 Çarşamba

YOL HARİTASI VE YEMEK MASASI İŞBİRLİĞİ

   
                                           www.micasarevista.com                        
Yeni bir eve taşındınız,yada başka bir il veya ilçeye hatta yeni bir ülkeye.Yol bilmezsiniz,hastane nerde,pastane nerde,eczane nerde,polis nerde,en yakın okul,metro durağı nerde, nasıl gidilir diye beyninizde döner dolaşır ve korktuğunuz başınıza gelir.Küçük veya büyük bilinmezlik her zaman insanı ürkütür.Her ne kadar biz Türkler sora sora bulsak da eskisi gibi içten ve beyefendice yol gösteren pek az olur.Kısacası gittiğimiz yerde ne- nerde diye korkup gözümüzde büyüteceğimize bulunduğumuz yerin haritasını çıkarıp yemek masamıza koyduğumuzda bir akşam yemeğinde olayı çözmüş oluruz.Yine çocuklarımıza Türkiye veya dünya haritasını yemek masasına monte edip yemekten sonra küçük oyunlarla öğretebiliriz.Duvara asmak bu kadar eğlenceli olmaz.Aranan şehri bulmak için haritanın üzerinde parmak gezdirmenin lezzeti ayrıdır.

9 Ekim 2012 Salı

BUZDOLABININ KOLLARINI GİYDİRELİM




http://vanessa-artesanato.blogspot.com/
Buzdolabının yıpranmış kolları için ne yapabilirim diye düşünürken böyle bir çalışma beni çok mutlu etti.Buzdolabıyla kalmayıp bütün kollara uygulanabilir.Yeni gelin evleri içinde çok güzel.

ÇOCUKLAR İÇİN ÇADIR

     Çadırda oynamayı sevmeyen  çocuğa henüz rastlamadım.Oğlum ve arkadaşları saatlerce oynar.Gittiği her ortamda çadır yapalım mı diye teklif ediyor.Geçen günde arkadaşında koltuğun karşısında yastıkları üst üste koyup üstüne de çarşaf  sermişler biz çadır yaptık diye nasıl mutlu olmuşlardı.Dış mekanda böyle bir çadır herkesi mutlu eder.

KARAVAN EV VE KARAVANDA YAŞAMAK


Karavan görünce aklım susar, dilim tutulur,dağarcığımda kelimeler kifayetsiz kalır.Huzur,rahatlık,hafiflik eşyadan azade bir hayat fısıldar bana karavan da yaşamak.Karavanla çok hayallerim var ama şimdilik resimleriyle yetiniyorum.Bunun balkonun olması çok iyi fikir.

EV DE FOTOGRAF ÇEKİMİ




 
  Çocuğunuz'un fotograflarını çekerken işin içene birazda profesyonellik katmak isterseniz  odanın en iyi ışık alan duvarına yapacağınız arka fonla hem daha güzel kareler yakalarsınız hemde çektikleriniz daha çok içinize siner.

Dondurma küllah'ının en tatlı hali


Edible Teacups                   http://lemonandlimeevent.com
Dondurma külahının beni en cezbeden kullanım şekli.Bunu birçok yerde kahvaltıda,çay saatlerinde,tatlı sunumların kullanabiliriz.

PUANTİYELİ MASA ÖRTÜSÜ

                   ohhappyday.com                   
Aklınız da bir consept vardır yada bir renk, bir şekil  her şey her yerde bulmak mümkün değil Çaresiz zamanlarda çare sensin deyip işe koyulmak gibisi yok.Yemek davetlerinde genelde masa örtüsü ve ona uyumlu peçete bulmakta zorlanınca mutsuz olurum.İşte bu fikir her yer de her derde deva bir fikir.Masa örtünü,bardağını,peçeteni hayalindeki gibi sana özgün yapma fikri veriyor. Sitede daha birçok fikir var göz atın derim.

8 Ekim 2012 Pazartesi

HANIM DİLENDİ BEY BEGENDİ

          Hanım dilendi bey beğendi modelini  çok seviyorum  birçok şey için kullanılmış. Nereye ve neye uygulamak istersen oraya yakışıyor.Masa örtüsüne uygulama fikri çok hoşuma gitti ama ortadan da bir şerit gidilse daha şık olur diye düşünüyorum.

ANAHTARLAR GÜLSÜN DİYE



Bazen birbirine benzeyen iki anahtar sinirlerin yerinden oynamasına sebep olur.Eliniz kolunuz doludur, aceleniz vardır anahtarı takarsınız ama nafile kapı açılmaz çünkü yanlış anahtarı takmışsınızdır.İlk gördüğümde anahtarların soguk yüzüne sıcak bir tebessüm diye düşündüm sonrada karıştrımmamaya güzel bir çözüm dedim.

3 Ekim 2012 Çarşamba

KIŞ HAZIRLIKLARI AJVAR SOS

                
AJVAR SOS VEYA  KÖZLENMİŞ PATLICAN
Bu sosu 7 yıl önce aldığımda o kadar çok sevmiştim ki her kahvaltı da kavanozun tamamını yememek için kendimi zor tutuyordum.Kışın hep yaz sebzeleriyle  bolca yaparım diye hayal eder yazın çok tükaettiğimiz için yapma gereği duymazdım.İki kavanoz iki günde tüketilince   ve pazardan  güzel patlıcanları görünce tekrar yapmak gerekti.

   
 Bu patlıcanlar gerçek bostan patlıcan olduğundan mı, tohumundan mı, yoksa hormonlu oluşundan mı bu kadar büyük bilmiyorum.Aldığım iki satıcıda kendi bahçelerinde yetiştirdiklerini söylediler.İlk gördüğümde almakta tereddüt edince satıcı teyze çok övüp  üstüne birde tarif verince (közle,yağ dök veya tavada biraz çevir üzerine domates sos dök ye) denemiş oluruz diye aldık.  Herkes hala bahseder o patlıcandan. Ogün den beri gözüm tezgahlarda bu patlıcanı arar oldu iki yıl aradan sonra görünce de tezgahtaki bütün  patlıcanları almamak için kendimi zor tutuğumu düşünsem de hatırı sayılır miktarda aldım.Zaten közle'yince yarıya iniyor.Herşeye çok yakışıyor makarnaya sabah kahvaltısına yada dışardan geldiniz yemek yapacak ne zaman ne de takadiniz var açın bir ajvar sos yanına bir bardak ayranla tadına doyum olmaz.Tohumlarından biraz sakladım seneye inşallah kendimiz yetiştiririz.
Malzemeler
                                                                                            
  • 2 kg patlıcan,
  • 1 kg kırmızı biber,
  • 8 adet orta boy domates,
  • 2 adet soğan,
  • 8-9 diş sarımsak,
  • 1 çay bardağı sıvıyağ,
  • 1 yemek kaşığı pul biber,
  • 1,5 yemek kaşığı tuz.
  • 1 çay kaşığı şeker
  •   Hazırlanışı:
  1. Patlıcanları ve biberleri közleyin,
  2. Soğanı yemeklik doğrayıp sıvıyağ da kavurun,
  3. Sarımsakları rendeleyip ekleyin ve kavurun,
  4. Domatesleri rendeleyip ekleyin ve suyunu çekene kadar kavurun,
  5. Kabuklarını soyduğunuz patlıcan ve biberleri ekleyin,
  6. Karışımı blenderdan geçirin
  7. Tuz,Şeker ve pul biberini ekleyip karıştırın,
  8. 10-15 dakika daha pişirin,
  9. Sıcakken kavanozlara koyup kapaklarını sıkıca kapatın ve ters çevirin,
  10. 1 gece bu şekilde beklettikten sonra güneş görmeyen bir yere kaldırın.
Bir hafta içinde tüketecekseniz: Sosu kavanozlara koyup üzerini kapatacak kadar zeytinyağı koyarak hava almasını önleyin. 
Afiyet olsun

SÜTLAÇ VEYA SÜT-İLAÇ

                                                              
Kapıya gelen sütçüden süt alma nimetine kavuşunca sütlaç yapmadan olmazdı.yapılan sütlaç 3 saat içinde tüketilip doya doya yenilmediğinden   şikayet edilince sütçü amcanın geleceği günü iple çeker oldum.Bizim ailede    sadece Annemin sütlacı yenir.Her gittiğimizde Annem bolca yapıp dolaba koyar gidip gelip yiyelim diye.Özellikle yazın dondurma gibi tadı olur.Bu yaz oğluma senin için sütlaç yaptım dedi,o da çok sevdi ve bittiğini görünce de Anneanne bana yine süt ilaç yapar mısın dediğinde hem çok güldük hem çok doğru bir isim olduğunu düşündük.Annemin sütlacını sadece biz değil yiyen herkes çok beğenir.Bayramda yiyen misafirlerden  biri kıvamını tutturmak için nişasta mı kullanıyorsun diye sorunca  Annem hem çok şaşırmış hemde çok kızmış.Çünkü bizde sütlaç büyük bakır tencere de odun ateşin de yavaş yavaş kaynatılarak yapılır.Dibi tutmasın pirinçler eşit miktar da şeker ve süt çeksinler diye sık aralıklarla karıştırılır.Bu durumda kıvamın da olur herşey.Başka bir detay  Annem şekerine defalarca bakar ve baktırır. Anneme çok çıraklık yapmışımdır sütlaç pişirirken özellikle tadına bakma ve kazanın dibini yeme konusunda.Bu çıraklıktan sonra ilk denemelerimde biraz kıvamını  ve şekerini tuturamasam da, artık annem kadar güzel sütlaç yapabiliyorum.
Malzemeler
  • 1çay bardağı pirinç
  • 1 litre süt
  • 1/2 s çay kaşığı tuz
  • 1 su bardağı şeker
Sütlaç nasıl yapılır?
  • Pirinci yıkayıp bir tencereye alın.
  • Üzerine süt ekleyip karıştırın.
  • Ocağın altını kısıp, sık sık karıştırarak pirinç iyice açılana kadar pişirin.
  • İndirmeye yakın, içine tuz ve şekeri ilave edin.
  • Sıcakken kaselere paylaştırın.
Notlar:
  1. Pirinç direkt olarak süte eklenirse açılma süresi oldukça uzuyor.isterseniz  ön haşlama yapabilirsiniz.
  2. Eğer kıvamı koyu gelirse, 1 su bardağı daha su ekleyip 4-5 dakika daha pişirin.
  3. Arzu ederseniz sütlacı ateşten aldıktan sonra biraz vanilya ekleyebilirsiniz.
  4. Şeker miktarını damak tadınıza göre artırabilir, azaltabilirsiniz.
 Afiyet olsun

27 Eylül 2012 Perşembe

ÇOCUK YETİŞTİRMEK

                         Resmi görür görmez saniyede  aklımdan geçenleri anlatamam.Önce yüreğim yerinden  çıkacak kadar heyecanlandım.Sonra oğlumun atladığını hayal ettim.(Çok korkunç bir duygu)Sonra hemen kendimi topladım ve çocukluğuma gittim.Belki bu kadar çılgınca değildi ama bizde yaşımıza  göre hep tehlikeli şeyler yapmışızdır.Ağacın en yüksek dalına çıkma,Havuzun en yüksek yerinden atlama vs.Bunları yaparken çoğu zaman Annemiz yanımız da olmazdı.Ben çok öyle dillere destan korkular yaşatmadım anneme.Ama eşime gelince durum farklı! Her gün korku, her gün endişe...Köydeki eski evleri nehrin tam kenarındaymış ve söğüt ağaçları varmış söğüdün dalına tutunup sallanırlarmış Allah korusun elini bıraktın mı kendini nehrin ortasında bulurmuşsun.Tabii yaş 5-6 tam da bu çılgınlığı yapma yaşı.Eşimin bir kaç denemesi olmuş  ondan sonra  annesi gözünden ayırmamış en ufak bir kayıpta hemen acaba nehre mi düştü korkusuyla ortalığı feryat figan sarıyormuş  bulunduğu ana kadar.Her yaz dinleriz büyüklerden eşimin çocukluğunu ve herkes bir daha yaşar o anı özlem  ve tebessümle...
                          Şimdi dört duvar arsında ve balkonda büyüttüğümüz çocuklara bakınca ne kadar şanslı ne kadar mutlu, öz güvenli, kendi işini kendi yapabilen çocuklarmışız diye düşündüm..Bazı anneler işi biraz daha ileri götürüp yaş kaç olursa olsun çocuğun bütün ihtiyaçlarını kendileri yapar.Bu davranış anneyi yıpratma ve tüketmeyle birlikte; çocukta öz güven eksikliği, bağımlı kalmak,pratik düşünmek,kendi yeteneklerinin farkına varmak,sonuca katlanmak kısacası fiziksel ve duygusal olarak eksik ve yetersiz bir kişiliğe sahip olmak demektir.Ne yapmalı diye soranlar varsa Aşağıdaki yazıyı sabırla okumalarını tavsiye ederim.
             
Özgüvenli Çocuk Yetiştirmenin Altın Kuralları
Yazar: İvet ALBUKREK, Uzman Psikolojik Danışman   
Her anne-babanın ortak isteği "kendine güvenen" çocuklar yetiştirmektir. Gerçekten çocuğun sağlıklı gelişimi için "özgüven" ilk sıralarda gelir ama özellikle çocuğu utangaç olan aileler için durum biraz zordur.
Özgüven, çocuklarının doğumundan itibaren her ana-babanın uğraştığı bir konu. Çocuğun özgüvenini geliştirmek, korumak ve artmasını sağlamak, çocuk yetiştirme becerilerinin başında gelir; çünkü yeterince gelişmiş özgüven duygusu, hem öğrenme yetisini, hem sosyal ilişkilerde başarıyı, hem de gelişim yüzlerini etkileyen önemli bir duygudur.
Özgüven, bir insanın tavırlarını, duygularını ve kişisel özelliklerini; yetenek, beceri, görünüm ve toplumsal kabul edilirliğini nasıl değerlendirdiği ve ne dereceye kadar kabul edip onayladığıyla ilgilidir. Örneğin bir çocuğun becerileri sahip olmak istedikleriyle örtüşmüyorsa, kendisini yetersiz hissedebilir ve bu durum onun özgüven duygusunun düşük olmasına yol açabileceği gibi, düşük özgüven de ders başarısını ve toplumsal ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilir. Özgüven, bir başkası için anlam ifade etmeyecek kadar öznel bir değerlendirmedir.
Çocuklar, olgunlaştıkça sahip oldukları becerileri kendileri değerlendirmeye, özgüvenlerini biçimlendirmeye başlarlar. Bunu yaparken ailenin yanı sıra öğretmenler ve yaşıtlar gibi diğer kaynaklardan da beslenirler. Okul, bu anlamda çok önemli bir kaynaktır ve bu yüzden çocuğun okulla ilgili söylediklerini gerçekten dinlemeli, sadece okulda yaptıklarını değil, bunlar hakkında hissettiklerini de duymaya çalışmalıdır.
Özgüven, belli bir düzeye ulaşıncaya kadar gelişir; genellikle 10 yaşında özgüvenin gelişimi tamamlanır ve bir süre sonra, ergenlik döneminde çocuk özgüvenini test etmeye başlar. Çocukların özgüvenini en çok etkileyen kaynak anne-babadır. Çünkü çocuklar ilk yıllarını, onları çevreleyen yetişkinlerin kendileri hakkındaki düşüncelerinin bombardımanı altında geçirirler, sonraki yıllarda da bu duyduklarını kendi davranışlarına yansıtmaya başlarlar. Anne-babadan sonra çocuğun özgüveninde en büyük etkiyi yapan öğretmenleridir. Sonra da yaygın inanışın tersine akranlarıdır.
Sağlıklı bir özgüven duygusu geliştirmiş olan çocuklar,


  • Hem derslerde, hem ders dışı konularda kendilerini yeterli bulurlar.
  • Bir şeyi başarmada kendilerine güven duyarlar, çözüm üretmeye yönelik çaba harcarlar.
  • Okul, öğretmenleri ve arkadaşları hakkında olumlu duyguları vardır.

  • Özgüvenleri yaralanmış çocuklar ise,


  • Toplumca kabul edilmeyen alışkanlıkları edinmede arkadaş baskısından daha çok etkilenirler, sosyal başarıları daha azdır.
  • Daha içe kapanık ve kaygılıdırlar
  • Bir işi başarmak, bir soruna çözüm bulmak konusunda kendilerine güvenleri düşüktür, bir başkasının destek ve onayını beklerler.
  • Kendilerini sürekli eleştirirler, olumsuz duygu ve düşünceleri kendilerine yöneltirler.
  • Varolan potansiyellerini başarıya dönüştüremezler.
  • Depresyona daha yatkındırlar.

  • Özgüveni düşük olan çocuk, aşağıda anlatıldığı gibi davranıyorsa kendisine ve çevresine karşı güven duygusunun gelişimi için anne babanın desteğine ihtiyacı vardır.


  • Okul, öğrenme, arkadaş ilişkileri gibi önemli konularda kendine güvensizlik duyuyorsa,
  • Başkalarına sözel ya da fiziksel olarak kaba davranmaya başladıysa,
  • Yeni şeyler denemekten çekiniyorsa,
  • Doğal kabul edilebilecek düzeyin üzerinde olumlu veya olumsuz davranışlarıyla dikkat çekmek için aşırı çaba harcıyorsa,
  • Kendisiyle ilgili hep karamsar ve kendisini aşağılayan konuşmalar yaparak insanları etkilemeye çalışıyorsa,
  • Sürekli, onu sevmediğinizi ya da istediği kadar övmediğinizi düşünüyorsa,
  • Utangaçlığından, düşünce ve duygularını dürüstçe ve açıkça dile getirmiyor ve haklarının çiğnenmesine izin veriyorsa,
  • Öğretmeni, sınıfta gözlemlediği davranışlarını değerlendirdiğinde özgüven sorunu olduğunu ifade ediyorsa, özgüven konusunda çocuğu desteklemek için anne ve baba çaba harcamalıdır.

  • Çocuğun özgüvenini geliştirmek için anne ve baba ona nasıl yardım edebilir?


  • Çocuğa sınırların belli olduğu ve sevginin açıkça ifade edildiği olumlu bir ev yaşamı sağlanmalıdır. Böyle bir ev ortamında yetişen çocuğun, hem akademik, hem de kişisel özgüveninin temeli oluşturulmuştur.
  • Anne-babanın çocuğundan beklentileri onun yetenekleri ve yapabilirliği ile kıyaslandığında gerçekçi olmalıdır.
  • Okulla ilgili yetersizliklerinden çok başarılarının üzerinde durulmalıdır. Bir dersten aldığı düşük bir not, diğer dersteki çalışma ve başarısını gölgelememelidir.
  • Başarıyla sonuçlanmasa bile çabaları takdir edilmelidir. Bir çocuğun anne-babası tarafından, "Öğrenmeye çalışmandan gurur duyuyorum", "İyi çalışman beni mutlu ediyor" gibi sözlerle yüreklendirilmesi, çocuğun daha çok çaba harcaması için onu motive edecek, mücadele gücünü geliştirecektir.
  • Başarıları kadar gösterdiği gelişme ve ilerlemeler de çocuğun dün yapamadıkları ile bu gün yapabildikleri karşılaştırılarak somut olarak ortaya konmalıdır.
  • Çocuğa kendi işini kendisinin yapması için fırsat tanınmalı, kendi başına yapabileceği işler bir yetişkin tarafından yapılmamalıdır.
  • Sosyal muhakemesini geliştirmek için sorunu onun adına çözülmemeli, çözüm bulmasına yardımcı olunmalı, alternatifler üzerine düşünmesi sağlanmalıdır.
  • Başladığı işi bitirmesi konusunda motive edilmeli, destek olunmalı, model oluşturulmalıdır.
  • Başarısızlıkta yaptığının zor olduğunu kabul edip denemesi için yüreklendirilmeli, mücadele etmesi sağlanmalıdır.
  • Çocuğun; duygu, düşünce ve inançlarını; açık dürüst ve başkalarının haklarını ihlal etmeden, karşısındaki kişiyi aşağılamadan, incitmeden ve ezmeye çalışmadan ifade etmesi sağlanmalıdır.
  • Duygularını ifade etmesi, yaşadıklarını paylaşması konusunda ona model olunmalıdır. Konuşmaya başladığında onu sonuna kadar dinlemek, onun anlatmak konusundaki motivasyonunu ve kendini ifadesini arttıracaktır.
  • Çocuk haklı olduğunda haklılığı vurgulanmalı, haksız olduğunda hataları ve nasıl düzeltilebileceği konuşulmalıdır.
  • Kendi kararlarını verebilmesi, seçim ve tercihlerini yapabilmesi için uygun ortam yaratılmalı; karar, seçim ve tercihlerinin sonuçlarına katlanması sağlanmalıdır.
  • Evde düzenli olarak belli konularda sorumluluk alması sağlanmalı ve aldığı sorumlulukları yerine getirip getirmediği izlenmelidir.
  • Çocukla konuşurken yere çömelmeli ve onun göz seviyesine inilmelidir; bu ona önemli olduğu mesajını verir. Onun da diğer kişilerle iletişiminde göz teması kurmasına özen gösterilmelidir.
  • Çocuğun mümkün olduğu kadar farklı sosyal ortamlarda bulunması sağlanmalı, değişik insanları, çevreleri ve ortamları tanıması için fırsat verilmelidir.
  • Girdiği farklı sosyal ortamlarda başarabileceği görevler alması sağlanmalıdır.
  • Çocuğun zamanını verimli kullanması için onu yönlendirmek gerekir. Kendi kendisini meşgul edebileceği konular konusunda rehberlik edilmeli, kendine yetebildiğini görmesi sağlanmalıdır.
  • Hoşlandığı, başarılı olabileceğine inandığı, yetenekli ve ilgili olduğu alanda bir hobi edinmesi sosyalleşmesi ve özgüveninin gelişmesi açısından önemlidir.
  • Ailedeki tüm bireylerin, kişisel sorunlarını, aile içi sorunlarını, başlarına gelen iyi-kötü olayları, anne babayı ve onu sevindiren ve üzen olayları konuşup paylaşabildiği düzenli toplantılar yapılmalıdır. Bu toplantılar aile içi uyumu ve huzurlu birlikteliği geliştirecektir.

  • Tüm bunlar çocuğun sosyalleşmesine ve özgüveninin gelişmesine yardımcı olacaktır. Sosyalleşen ve özgüveni gelişen çocuk, zayıf benlik kavramı, başarısızlık duyguları ve olumsuz iç konuşmalarla beslenen utangaç çocuğun aksine; kendini ezdirmeyen, başkalarının isteklerine uymak istemediğinde bunu uygun bir ifadeyle dile getirebilen, hakkını savunan, duygu ve düşüncelerini her koşulda ifade edebilen, empati kurabilen, karşısındakinin istek ve beklentilerini, duygu ve düşüncelerini önemseyen ve dikkate alan, arkadaşları tarafından kabul gören, sınıfta soru sorabilen ve sorulan sorulara gönüllü olarak cevap verebilen, sınıf oyunları ve grup çalışmalarına gönüllü olarak katılan, okul sonrası sosyal etkinliklere ve okul partilerine katılan, liderlik rolünü ve verilen sorumlulukları yerine getiren, dışadönük ve uyumlu ilişkiler kurabilen girişken bir çocuk olacaktır.
    Utangaç çocuklar için;


  • Yapmak istediği şeylerin listesi yaptırılmalı, bunlar birlikte oynanarak canlandırılmalıdır.
  • Toplumsal ya da akademik ortamlarda hissedebileceği kaygı düzeyini azaltabilmesi için ona destek olunmalıdır. Süreci ona anlatarak onu önceden hazırlamak, partilere erken gitmeye çalışmak, ilk gelen çocuklar arasında olmasını sağlamak, oynanacak oyunları önceden biliyor olmasına özen göstermek onu rahatlatacaktır. Sınıfta sözlü sunu yapacaksa başlangıçta sunumunun kısa olmasına ve rahatlayana kadar evde anne-babaya sunmasına fırsat verilmelidir.
  • Çocuğun özellikle iyi olduğu konularda başka bir çocuğa yardımcı olması için öğretmeniyle görüşülmelidir. İyi bildiği bir şeyi bir başkasına anlatabilecek konumda olmak, çocuğun başkalarıyla konuşma becerisini arttıracaktır.
  • Öğretmeni ile tahtayı silme, bitkileri sulama, bilgisayarı açma gibi sınıf içi sorumluluklar vermesi konusunda işbirliğine girilmelidir.
  • Daha önceden çalıştığı sorulardan birinin öğretmen tarafından sınıfta sorulması için öğretmenine danışılmalıdır, soruyu başkalarının önünde cevaplarsa çocuğun kendine güveni artacaktır.

  • Bağımsızlık ve sorumluluk, çocuğun utangaçlığını azaltacak, kendine olan güvenini geliştirecektir. Bu konuda çocuğa yardımcı olmak için, hangi yönlerinin onaylanmadığı ile ilgili olarak onunla konuşulmalıdır. Belli bir olay ele alınmalı ve bir daha yapma fırsatı olsa nasıl davranacağı sorulmalıdır. Söz konusu davranışı etiketlemek yerine tarif ederek, davranışı değerlendirmek yerine tarafsız kalarak, beklentileri genel değil, öznel örneklerle anlatarak, yorumlara karşılık tepki vermesini isteyerek çocuğa geribildirim verilmelidir. Eğer çocukla suçlamadan ve yargılamadan konuşulabilirse, şimdikinden daha farklı şekillerde davranma yollarını bulmasına yardım edilmiş olacaktır.
    Bugünün çocuklarının yarın yetişkin olduklarında oldukça güç şartlarda yaşam mücadelesi vermeleri gerekeceği ve anne babaları gibi onları kucaklayacak ve destekleyecek yetişkinlerle bir arada olmayacakları düşünüldüğünde, kendi ayakları üzerinde durabilen, zorluklar karşısında mücadele gücü olan, duygusal ve sosyal açıdan güvenli ve güçlü çocuklar yetiştirmenin önemi daha iyi anlaşılacaktır.


    24 Eylül 2012 Pazartesi

    Sılaya hasretim bitmez 1

     Malatya, kanalboyu  çocukluğumdan beri benim için dondurma yenilecek tek yer.Dondurma külahta ve kanalboyu giderken güzeldir.Küçükken babamın sıkı sıkı tenbihlerinden(başka çocukların canı ister,çok ayıp sokakta bişey yemek...) sonra sokakta dondurma yemesem de burası hala benim için dondurma cenneti.
     Görüntüsüyle içime ferahlık veren hürriyet parkı
     Köyde her gün kahvaltıya, salataya, öğün arası atıştırmaya diye kendi bahçemizden kopardığımız ve en geç üç dakika sonra tükettiğimiz tadına doymadan arkamızda bıraktığımız sebzeler
     Biz kahvaltı yaparken her gün  bizi ziyarete gelen kelebeğimiz.En güzel pozunu yakalamak için çok heyecan ve telaş yapardık oğlumla.Fotoğraf makinesinin pilleri bitmişse üzüntümüz büyük olurdu.İşte o zaman Annemin tesellileri işe yarardı oğlum için" üzülme yarın yine gelecek" sözü ne büyük teselliydi.

    16 Mayıs 2012 Çarşamba

    Ben köyümü özledim

     Emirganda lale zamanı başka bir güzel oluyor.Bu yıl emirgan da kamp yapmayı düşünürken Lalerin son demine  zor yetiştim.
     Baharın en güzel habercisi gelincik çiçeği
     Emirgan da sarı köşk
    Bu bahar bütün çiceklere daha dikkatli bakıyorum çokça fotoğrafını çekiyorum.Böyle olunca köyümü daha çok özlüyorum.

    25 Mart 2012 Pazar

    Bahar geldi

    Bütün  kış boyunca Ağaçların rüzgara kara nasıl dayandıklarını ve şimdi de nasıl  adeta bir biriyle yarışırcasına çicek açma telaşında olduklarını günbe gün izledim.Okuduğum kitaptaki cümle hiç aklım dan gitmiyor.Bahar geldiğinde En güzel çiçek açan ben olacağım.Her bahar bana bu cümleyi daha yoğun hatırlatır.Bahar da bitkiler gibi İnsanlar da yenilenmek ister ve özüne toprakla haşir neşir olmak ister.Anadolu çocuğu olmaktan mı,Kendi oyuncaklarımı çamurdan yapmanın verdiği özlem mi bilmiyorum ama toprağı çok özlemişim.Bu  bahar yukardaki cümleyi İçimden hep tekrarlasam da sesli ifade etmenin vakti geldi diye düşünüyorum.Eveeeeeeet bu baharla birlikte çevremdeki güzellikleri daha iyi farketme ve bu güzellikleri verene şükretme hallerini ve hayata dair her şeyi (Yemek,Dikiş,Çocuk gelişimi vb) paylaşmak ve yorumalrınıla hayata farkındalık katmak için artık burdayım.Şeker tadın da bir bahar geçirmeniz dileğiyle