Ruhumu yıkamak istiyorum bahar yağmurlarıyla,Çiçekleriyle,havasıyla ve sayamayacağım bütün güzellikleriyle.Kıştan kalan tortuları silmek istiyorum.
Zihnimdeki bulanıkları yeni tanıştığım şakayıklarla berraklaştırmak istiyorum.
Erteleye erteleye bir türlü başlayamıyor insan.... Sadece yarına ertelediğini zannederek bir ömrün
tamamını hiç bir gücü kalmayacak olan güne erteliyor. Şu sözü unutmamalı: ''Yarın bambaşka bir insan
olacağım diyorsun. Niye bu günden başlamıyorsun?'' Epiktotes
Bize sonsuzluğu kazandıracak yegane sermayemiz olan gençlik geçinceye kadar ibret almıyoruz. Yazık oluyor insanlara!
Bir düşünürün, "Dünya erken kalkanların malıdır." dediğini okumuştum. Erken yatıp erken kalkmanın
etkisini test ettim: Bir gün erken yatıp güneşten önce uyandım ve uyumaya direndim. O günü berrak bir zihinle yaşadım. Başka bir gün gece yarısını geçkin uyudum ve sabah saat onda kalkabildim. O günü yorgun, dalgın ve dikkatsiz geçirdim. Birkaç gün, kitap yazıyorum diye sabahladım, gün ışığında biraz uyuyup işe gittim; bir hafta sonra arabamı park ettiğim yeri bulamaz oldum. Hatta kayın validemim adını bile unuttuğumu hatırlıyorum. Utanç vericiydi! Hantal bir bedenle askere gittiğimde dizlerim üstüne uzun süre duramaz, çabuk yorulur, askerlerin arasına gizlenip çömelerek beklerdim. Mecburen erkenden kalkıp, sabah sporu yaptığımız askerliğin ilk iki haftasını inlemelerle geçirdim. Üçüncü hafta inanılmaz bir değişime tanıklık ettim: Günüm iki kat uzadı, zihnim açıldı ve en şaşırtıcısı, ağır postalların içinde bile dozer gibi ezercesine, uçarcasına, taburu bir uçtan diğerine dolaşabilir hale geldim. Yorulmayı unuttum. Hayatımın iniş çıkışından aldığım ders şudur: Ne zaman yetersiz veya aşırı uyuduysam moralim, hafızam, psikolojim, zihnim, dayanıklılığım, üretkenliğim, enerjim çöktü. Uykumu düzenleyip spor yapınca hayatım da düzeldi. Demek ki hafıza, enerji, sağlık, huzur ve üretkenlik isteyen, erken yatıp erken kalkmalı, günlük 6-8 saat arasında uyumalı ve kondisyonlu yaşamaya çalışmalıdır.” Muhammed Bozdağ
Rahat insanı zahmete düşürür; zahmet ise insanı rahata çıkarır. Harekette bereket, çalışkanlıkla
canlılık vardır. Orta yol yoktur. Öyleyse hayatta gerçek rahat arayan ya taş gibi ölmeli ya da karıncalar
gibi zorlukları göğüsleyerek çalışmalıdır. Muhammed Bozdağ
Büyük sır şudur: Hayatta son tahlilde çabalarımızın değil, niyetlerimizin karşılıklarıyla yüzleşiriz. Zira
çabalarımızın anlamı ve değeri niyetlerimize bağlıdır.
Allah hayata hakimdir. Hepimiz imtihandayız. İmtihanın sonuna kadar sabreden, yüce Allah'tan ümidini
korumanın mükafatını mutlaka alacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder